1980 sonrası ismi duyulmaya başlamış başarılı bulmadığım bir şair. eskişehirlidir kendisi ayrıca arada bir radikal gazetesine yazmaktadır.
5
+
-entiri.verilen_downvote
eylül
kadın gider ve bunun şiir olduğu söylenir
kadın gider ve bir şair doğar bundan
(ben hangi kadından şair olduğumu bilirim)
"yazın bittiği her yerde söylenir"se
kadının gittiği de her yerde söylenir
kadın gittiği her yerde şiir diye söylenir:
kadının gittiği yazın bittiğidir, her yerde
yaz biter kadın giderse, bunun sonu şiirdir,
yazın sonu şiirdir, şiirdir aşkın sonu...
şehir her semtiyle yazın peşine düşse
yaz uzar bundan ve aşklar da nasiplenir,
yazın peşinde şehir, kadının peşinde şiir
eylülün semtine kadar böyle gidilir
bir gecede gittimdi hazirandan eylüle
eylül yazdan terkedilmişti, şiirse haziranda
kadın tarafından terkedildi o söylenceye:
bütün oğullar anneyi bir şiire terkeder!
o kadın beni terkederse şair olurum
oğul olduğum kadın sakın beni terketme,
şiirdir söylenir, yazdır biter, kadındır gider
bütün kadınlar şiiri bir kadına terkeder!
4
+
-entiri.verilen_downvote
kirala
bu sabah şu denizi kirala, mavi
mavi hatırlayalım birbirimizi,
bu öğlen güneşi kirala da, bir
daha soğukluk girmesin aramıza,
bu ikindi tembelliği kirala, belki
gölgesinde kedin olurum senin,
bu akşam bahçeyi kirala, elimizde
büyüsün gül, menekşe, yasemin,
bu gece uykuyu kiralarsan, rüyama
yalnız senin gözlerini konuk ederim,
bu bahar bu gövdeyi kirala, vücut
kitabında tozlandı kelimelerim,
bu ders coğrafyayı kirala, hadi
teneffüse çıkalım toprağıyla, suyuyla,
bu teneffüs bir yolculuk kirala, hiç
mola vermeden yürüyelim arkadaşlığa,
bu sefer bir yelkenli kirala, rüzgar
nereye götürürse yürak oraya,
bu yaz bu sokağı kirala, kapıları
aç, yalnızlığı yalnız bırak odalarda
kiralama bu şiiri, şairin olurum yoksa!
5
+
-entiri.verilen_downvote
" bir inceliğe terk edecekse bizi
aşk olsun o ayrılığa. "
3
+
-entiri.verilen_downvote
“o bir çay istemişti, trenin içinde
biz tren yolcusuyduk, çölün içinde
ben yalnız kalmıştım, senin içinde
oysa kaç kişinin yerine sevmiştim seni!
aşkı geçtik, gözlerini açabilirsin
o bir dile sığınmıştı, sözü içinde
yolu yoluma çıkmıştı, çölü içinde
ben eski kalmıştım, senin içinde
oysa kaç çocuğun yerine övmüştüm seni!
düşü geçtik, kendine bakabilirsin
o bir bende kırılmıştı, hayli içimde
ıssız otağ kurulmuştu, canım içinde
oysa kaç bahçe yerine açmıştım seni!
kimi geçtik, kimseye sorabilirsin"
3
+
-entiri.verilen_downvote
"sizde fazla mavi var mı?
fazla bir gökyüzü, fazla bir cumartesi, fazla bir gülüş?
sizde fazla bir hayat var mı?"
1
+
-entiri.verilen_downvote
beni aşka terkettiğin için seviyorum seni
"bir sır- çocuksun, yalnızca aşk açık sende
ne sen kalıyorsun ne o, aşktan başka
biri yok, gel, aşk istediği için varsın
ne onu kurtarıyorsun ne kendini, aşktan başka
biri yok, git, aşk istediği için yoksun
ayrılıktan değil, taşıdığı saflıktan konuşursun;
ayrılık sana dönmektir, yeniden bana
ruhumuz öpüşür ya, başkasındayken ağzımız
gövde gözaltındadır, oysa ruhumuz sereserpe
seni senden beni benden bağışlar birbirimize
bir sır- çocuksun, aşkla açıyorsun kullandığın herşeyi
burda değilsin, çoktun çekilmişsin ve seninle
gitmiş senin olan, her zamankinden çoksun bu evde
çünkü aşk hepimizden çalışkandır, ben duruyorum
vefa aşk listesindeki ceza nöbetine
bu karanlıkta daha iyi görüyorum seni
aynı tünelden geçiyorsun gelişte ve gidişte
kavuşmaya, ayrılığa aynı yolu kullanıyorsun
beni büyüten aşktan söz ediyorum, yolculuğa övgü
zaman yok ki aşktan başka, uykusuzluğa övgü
bir sır- çocuksun, baştan çıkarır gibi açığa çıkardın beni
ayrılık mı; beni aşka terkettiğin için seviyorum seni!"
0
+
-entiri.verilen_downvote
unutulmuş bir yaz icin
anımsa bizim unutulmuş bir yazımız vardı
kıyısından çocukların dokunarak geçtiği
yaz kirli denizlerin körfezine çekildi
biten o yaz mıydı düşün istersen
bir taşra melankolisine kaptır kendini
-şimdi anımsanması gereken birşeyler vardır
bir çığlık kadar sessizlik de anımsanır
hoyrat sevinçlerle sularında yüzülen
olağan duygularla yüreği örten
bir aştan geriye suskunluk kalır-
yazdan ne kaldı sana yazdan ne kaldı
birkaç dize ölü ozanların gezindiği
kimsesiz romanlara sığınan yürek ağrısı
denizle aranızda ortak dil gibi
usulca çoğalan yaz kederleri
-her zaman paylaşılan duygular vardır
yeri gelince ölümler de paylaşılır
bölüşmek bir ölümü dostluğu ve şiiri
benzemez beyaz evlerden mavi sulara
aynı pencereden iki yabancı gibi bakmaya-
yaz bitti mi diye sorma yaz çoktan bitti
yedeğinde karartılmış sevgiler taşıyarak
nasıl özlendiğine tutkunlar gibi şaşarak
korkarak geldiği yollardan geri dönmeye
sıradan geçen bir yazın yanına gitti
-bir aşkta sıradan yazlara da yer vardır
sıradan bir aşkın sözlüğü gittikçe daralır
artık ne fısıltı gibi ilk ürpertiler
ne geceyarısının büyülü güzelliği
ayrılıklar gelir kapımıza dayanır-
incelik gibi bu şiiri bıraktı yaz giderayak
bir ozan olsam bana sorulmaz derdim
sorulsa da o yazdan inceliğin hesabı
yazık ödenmemiş bir borç gibi karşımda
uçucu bir yazdan kalanların toplamı
-de ki o umutsuz duruşunun ardında
kendinden bile sakladığı yaraları
gün gelir onulmaz özlemler gibi
ıslıkla söylenen bir aşk türküsü olur
unutulmuş yazın kırgın yolcusu
sevdalı yüreğini kıyıya vurur.
en güzel şiiridir bence...
gözlerin üstüme eğilince yüreğim taşabilir
sesinle batık aşklar çekilir kıyılarıma
ne bahçesi kalır gecenin ne suların feneri
dağlar küsebilir bize denizler terk edebilir
sonumu yitiririm senin karanlık ormanında
gözlerindeki telaş kimin bakışlarını dindirebilir
gözlerin kimsenin bakmadığı bir çocuk gibi
ıssız ve öyle kırılmış ki hiç susmayabilir
gün gelir kötü bir şiir bile dokunur insana
çünkü bazı sözcükler anılardan da kederlidir
bu şiir kederlidir çünkü gözlerin kederlidir
bu şiir kederlidir çünkü… ağlama şimdi
gözlerin gözyaşlarından da kederlidir!
2
+
-entiri.verilen_downvote
"sevmek : onarıcı, iyileştirici, yaralayıcı, zararlı, suçlayıcı, fakat güzel bir insanlık takısı.
şefkat: dünyadan en az yarayla, hasarla ayrılmak için tapınağınız şefkat olsun.
zaman: en hakiki, en kesin, en sıkı takıntı. ister kafaya tak, ister koluna."
2
+
-entiri.verilen_downvote
"öyle küçük şeyler" isimli kitabını çok beğenerek aldım. gerek kapak tasarımı gerek şiirleri güzel.. demiş ki şair
"keşke yalnız senin için sevseydim seni!"
4
+
-entiri.verilen_downvote
"gitgide başkasında kötülüğü sevmekten
kendindeki iyiliği de sevemiyorsa insan
kötülüğü bildiğinden değil bu biliyorum
yalnızca ölümü unuttuğundan"
4
+
-entiri.verilen_downvote
1980 sonrası şiirin önemli temsilcilerindendir.
üç çiçek dergisini çıkarmış, şiiratı dergisinde emeği geçmiştir.
aşk, kardeşlik, yaşantılar, çocukluk gibi konuları çoğunlukla imgeli ve mecazlı bir dil ile okurlarına sunmuştr.
alevi- bektaşi şiir geleneği sayesinde cemal süreya ve behçet necatigil ile yakınlıklar kurmuştur.
eserlerinden:
*karşılığını bulamamış sorular
*sokak prensesi
*40 şiir ve bir
1
+
-entiri.verilen_downvote
...
evet kimsesizdik ama umudumuz vardı
üç ev görsek bir şehir sanıyorduk
üç güvercin görsek meksika geliyordu aklımıza
caddelerde gezmekten hoşlanıyorduk akşamları
kadınların kocalarını aramasını seviyorduk
sonra şarap içiyorduk kırmızı yahut beyaz
bilir bilmez geyikli gece yüzünden
0
turgut uyar'ın geyikli gece şiirinin haydar ergülen başlığının altında olmasına mı, yoksa kimsenin bir ses etmeyip bu yanlışı es geçip keyfekeder yola devam etmesine mi üzülsem; hiç bilemedim - siiryazamayansair 18.10.2018 01:59:29 |#3739199
''öyle bir yazdı ki,
sanki gökyüzünde oturuyorduk.''
1
+
-entiri.verilen_downvote
hahahahahBu da online olayı teknoloji ve şiir fnfktk
Zannedersem haydar ergülen 1000 TL karşılığı bana şiir nasıl yazılırmış öğretecekmiş dnfjfjfj komedi lan.
Bir keresinde bir arkadaşım kendisini okumamı tavsiye etmişti sonra kimmiş diye biraz şiirlerini okudum ardından kahraman tazeoğlu'nun daha iyi olduğuna karar verip "onu okusam daha iyidir" deyip bir daha da bakmadım. Çok isabetli bir karar vermişim.
Size kendisini cumhuriyet döneminin en iyi üç şairinden biri olduğunu iddia ettiğini söylemişmiydim?
Bu nasıl egolan?
Hadi sinema ve fotoğraf atölyesi işini anlarım sonuçta dekor, açı, sekans teknik birçok maddi unsur var şiiri nasıl koydunuzla bu kefeye.
Acaba atölyeye kaydolanlara ek ücret karşılığında özel derste veriyor mu sırf merakımdan kaydolcam galiba.
Sırf para ve şöhret için güzelim şiire yapılanlara. Millet hala şiiri kız tavlamak için bir araç olarak görüyor kimisinin de başına gelen ottan boktan olaylar yüzünden sağ ve sol omuzunda periler çalışıyor.
Derinlik sıfır.
güz, resimlerde bir yaprak tekrarı hâlâ.
özlendiği odalarda açmayan nergis
ateşi mırıldanıyor kovulduğu bahçede.
şehrin yeni yağmuru, yangınlardan habersiz.
belleğin uzak anılarıyla veda;
büyük kalbine rüzgarlar çağıran çocukluğun,
yoksul bir gülü övgüyle taşımasına.
sen, yüzüne yurt arayan yolcunun güzelliği
gözlerinde bir gülümseme hazırlığı, derin
unutuluşların gövdesinde uyanmış.
incesin, bir yaraya sarmak istemem seni.
sen kendine küsersen, belki ben de küserim...
1
+
-entiri.verilen_downvote
kızının ismini "nar" koyması başta bana biraz marjinal gelmişti. hâlâ da öyle gelir. lakin kalemini tanıdıkça bu gibi marjinalliklerin aslında onun doğası olduğunu daha iyi anlıyor, bunları ona daha çok yakıştırıyorum.
--- spoiler ---
gözlerin yağmurdan yeni ayrılmış
gibi çocuk, gibi büyük, gibi sımsıcak
sen bir şehir olmalısın ya da nar
belki granada, belki eylül, belki kırmızı
gövden ruhunun yaz gecesi mi ne
çok idil, çok deniz, çok rüzgâr
çocukluğun tutmuş da yine âşık olmuşsun
sanki bana, sanki ah, sanki olur a
aşk bile dolduramaz bazı âşıkların yerini
diye övgü, diye sana, diye haziran
heves uykudaysa ruh çıplak gezer
gazel bundan, keder bundan, sır bundan
gözlerin şehirden yeni ayrılmış
gibi dolu, gibi ürkek, gibi konuşkan
hadi git şehirler yık kalbimize bu aşktan.
--- spoiler ---